Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

AVATAR AANG

  Avatar: Son Hava Bükücü(2005 - 2008) Yazıyı okumadan önce ''MEDYA VE FİKİRLER'' yazımı okumanızı öneririm. - https://arayisozdemirr.blogspot.com/2021/01/medya-ve-fikirler.html Avatar Aang Diziye arkadaşımın önerisi ile son derece önyargılı bir şekilde başladım. Kaldı ki gayet animasyon filmi de izleyen biriyim. Fakat ilk bakışta Aang'de çok sevebileceğim bir özellik bulamıyordum. Sokka'dan komik değildi, Katara'dan atılgan değildi yada yüz üstü olarak karakteri incelediğimde çok da göze batan bir özellik bulamadım. Ve daha önce izlediğim diğer kahraman figürlerine nazaran çok geri planda kalıyordu. Çok büyük kargaşalarda çıkıp liderlik etmiyor, kaslı değil, zeki değil, komik değil, çocuğa bir görev vermişler onu bitirmeye çalışıyor. Ama diziyi izlediğim süreç zarfında Aang karakterinin o kadar da standart bir figür olmadığını fark ettim. Olaylara bakış açısı diğer kahraman figürlerden çok farklıydı. Bunun sebebinin çizgi dizi olduğu için değil de dizini

MEDYA VE FİKİRLER

Medya Başlangıçta belirtmek isterim ki günümüz dünyasında medya son derece etkili bir araçtır. Zaten birazcık akıllı olan biri bile bu durumun farkındadır. Bildiğimiz çoğu şeyi medya aracılığıyla öğreniyoruz. Ne kadar kaçarsak kaçalım medya; algılarımızı, dünya görüşümüzü, siyasi düşüncelerimizi en çok etkileyen araçlardan biri. Medyanın etkisi son yıllarda artsa da geçmiş dönemlerde de medya son derece etkili bir araçtı. Hatta tek başına darbe girişimini engelleyecek kadar etkili bir araçtı. Talat Aydemir: “Halbuki karşımızda hiçbir kıta yoktu. Subaylar tankları bırakıp, bölükleri bırakıp kaçmasaydı, hiçbir şey olmayacaktı. Tek radyonun bu kadar tesirli bir silah olduğunu o zaman anladım. Mağlubiyetimizin tek sebebi radyodur...” Tabi ki yıllar yılı bu denli etkili olan bir aracı her telden grup kendi çıkarına göre kullanacaktır. Eğer izlediğiniz şeyleri daha dikkatli izlerseniz bu durumu daha iyi fark edeceksiniz. Farkında olarak yada olmayarak her yapım belli şeyleri ön plana çıka

FELSEFE NE İŞE YARAR?

  Felsefe Ne İşe Yarar? Burada sturbucks felsefecisi gibi ''Felsefe bilinmeyene yolculuktur. Felsefe soruların bitmemesidir.'' gibi allem kullem şeyler söylemeyeceğim. Zaten bu tiplere ayar oluyorum, elimde olsa bir kaşık suda hepsinin amına koyacağım. Çünkü bu dalyaraklar yüzünden toplum felsefenin ne kadar önemli olduğunun idrakine varamıyor ve felsefeyi çıkıntı bir alan olarak görüyor. Tüm samimiyetimle söylüyorum, felsefe ile ilgilendiğini söyleyen tiplerin çoğu ''Arkhe göttür.'' diyen adamlardan icazet alıyorlar. Ben felsefe tarihi okunmasından rahatsız değilim. Felsefe tarihine bağlı kalınmasına karşıyım. Bu tipler; sadrazamın sol taşşanı bile ilgilendirmeyen konularda tez yazar, konuşurken kainatta sadece 5 kişinin bildiği kelimeleri kullanır ve kendisinden 3000 sene önce yaşamış insanların dediğini papağan gibi tekrar ederler. Başka da bi boka yaramazlar.  Şimdi gelelim konumuza. 1) BİLGİ VE BİLGİYİ KULLANMAK Günümüzde çok yoğun bilgi bomba

İLK BLOG - TOPLUMUN TANRILARI

TANRI VE YARATTIĞIMIZ TANRILAR *Benliklerimiz ve çevresel faktörlerin(deneyim) birleşimi sonucunda kişiliklerimiz oluşuyor. Ve bunun kaçınılmaz sonucu olarak kişiliklerimiz belli değerleri(yargılar) sahipleniyor. Sahiplendiğimiz bu değerler ise bizim için ideallere dönüşüyor. Buraya kadar çok fazla sorun yok. Zaten bu  saydığım şeyler canlı olmanın bir sonucu aslında. Benim bu yazıda asıl değineceğim şey, çoğu insanın yargılarını belirleyiş şekli ve bu yargıları gözden geçirmemesi. Hatta gözden geçirecekse bile, bunu konuyla alakasız faktörlere bağlı bir şekilde yapar ve gereken hassasiyeti göstermez. Tabi değerlerini rasgele belirleyen bu insanlar, ideallerini de rasgele bir şekilde belirlerler. Hatta hayatlarında öncelik vermeleri gereken konularda da aynı tavrı takınırlar. *Hepimiz birey olarak belli bir kültürün içinde doğuyoruz ve zamanla çevremizden etkilenerek bir dünya görüşü elde ediyoruz. Fakat asıl tehlikeli olan şey, çoğu insanın kibirli bir şekilde ve genellikle sağlam tem