Ana içeriğe atla

MEDYA VE FİKİRLER

Medya

Başlangıçta belirtmek isterim ki günümüz dünyasında medya son derece etkili bir araçtır. Zaten birazcık akıllı olan biri bile bu durumun farkındadır. Bildiğimiz çoğu şeyi medya aracılığıyla öğreniyoruz. Ne kadar kaçarsak kaçalım medya; algılarımızı, dünya görüşümüzü, siyasi düşüncelerimizi en çok etkileyen araçlardan biri. Medyanın etkisi son yıllarda artsa da geçmiş dönemlerde de medya son derece etkili bir araçtı. Hatta tek başına darbe girişimini engelleyecek kadar etkili bir araçtı. Talat Aydemir: “Halbuki karşımızda hiçbir kıta yoktu. Subaylar tankları bırakıp, bölükleri bırakıp kaçmasaydı, hiçbir şey olmayacaktı. Tek radyonun bu kadar tesirli bir silah olduğunu o zaman anladım. Mağlubiyetimizin tek sebebi radyodur...” Tabi ki yıllar yılı bu denli etkili olan bir aracı her telden grup kendi çıkarına göre kullanacaktır. Eğer izlediğiniz şeyleri daha dikkatli izlerseniz bu durumu daha iyi fark edeceksiniz. Farkında olarak yada olmayarak her yapım belli şeyleri ön plana çıkarır. Hatta belli şeyleri ön plana çıkararak başka belli şeylerin önemsiz olduğunu bile içten içe size düşündürebilir. Sonuçta bazı şeyler hayatımızda daha fazla yer kaplamaya başladığı zaman otomatikman bazı şeyler de daha az yer kaplayacaktır.


Bazı Örnekler +Feminist lobilerinin Star Wars'un son üçlemesine olan etkisi. Bu konuda verilebilecek en popüler örnek bu sanırım. İnternette bu konuda yazılmış sürü ile yazı var. Zaten filmi dikkatli izlerseniz feminizm etkisini hissedersiniz. +ATV dizileri ve kim olduğunu bilirsin sen'in siyasi ayağı arasında olan kültürel benzerlik. +Başlı başına Arrival filmi. Ufoloji ile ilgilenen herkes köfteyi çakmıştır. Hatta Star Trek filmi de örnek olarak verilebilir. +Netflix dizilerinde 2 kişiden 3'ünün eşcinsel olması. Böyle olmasının sebebi, kurumun cinsel tercihler konusunda olan fikirlerini yaymak istemesinden kaynaklanır. Yoksa Game of Thrones'ta da erkekler beraber gönül eğlendiriyordu ama kimse dizinin böyle bir amacı olduğunu varsaymadı. Çünkü olanı çekmekle olanı abartmak arasında kalın bir çizgi vardır. Zaten bu tür durumlara tabuları yıkmak istedikleri için daha fazla yer verdiklerini her fırsatta belirtiyorlar.
+İkinci Dünya savaşı ile ilgili bu denli fazla film olmasının sebebi medya üzerinde olan Yahudi etkisidir. +Chernobyl dizisinde komünist rejimin masa altından eleştirilmesi. +Youtuberlar bile farkında olmadan bir yaşam biçimine teşvik ediyorlar. Hatta farkında olmadan çoğu benzer bir yaşam biçimine teşvik ediyor. Açıkçası toplum üzerinde de son derece etkililer. Gerçekten çoğu genç, dünya görüşünü Youtube'da olan videolara göre belirliyor.
Bu örnekleri verme sebebim, belli bir güce ulaşmış tüm fikirler kendi düşüncesini ön plana çıkaran yapımlar ortaya koyarlar. Bu durum kötüdür demiyorum, bu zaten kaçınılmaz bir durumdur. Her yapımda bunun etkisini görürsünüz. Bazıları bunu bilinçli yaparken bazıları bilinçsiz yapar. Bazılarıysa bunu çok bilinçli yapar. Bana göre son dönemde yapılan süper kahraman filmleri bunun çok bilinçli yapılan çeşididir. Özellikle son 5 yılda çok farklı süper kahraman figürleri ön plana çıkmaya başladı. Açıkçası bu durumun tesadüf olduğunu düşünmüyorum.


Ayrıca bu düşünce etkisinin dozu iyi ayarlanmazsa, yapım üzerinde son derece kötü bir etki yaratıyor. Mesela Star Wars'un son üçlemesinde feminist terminoloji ön plana çıkarılmak istenmiş ve bunu güçlü kadın figürü oluşturarak yapmayı denemişler. Bu feminist etkiyi bize çok yoğun bir şekilde hissettirmek istediler ama serinin ambiyansından baya uzaklaştılar. Zaten seriye hakim çok fazla insan bu durumdan şikayetçiler. Eğer feminist film çekmek yerine filmin içine feminist terminolojiyi harmanlamayı seçselerdi bu sorun yaşanmazdı.



Özelden eleştiri yapmak isterseniz
Twitter:  @arayisozdemir

Bu blogdaki popüler yayınlar

İLK BLOG - TOPLUMUN TANRILARI

TANRI VE YARATTIĞIMIZ TANRILAR *Benliklerimiz ve çevresel faktörlerin(deneyim) birleşimi sonucunda kişiliklerimiz oluşuyor. Ve bunun kaçınılmaz sonucu olarak kişiliklerimiz belli değerleri(yargılar) sahipleniyor. Sahiplendiğimiz bu değerler ise bizim için ideallere dönüşüyor. Buraya kadar çok fazla sorun yok. Zaten bu  saydığım şeyler canlı olmanın bir sonucu aslında. Benim bu yazıda asıl değineceğim şey, çoğu insanın yargılarını belirleyiş şekli ve bu yargıları gözden geçirmemesi. Hatta gözden geçirecekse bile, bunu konuyla alakasız faktörlere bağlı bir şekilde yapar ve gereken hassasiyeti göstermez. Tabi değerlerini rasgele belirleyen bu insanlar, ideallerini de rasgele bir şekilde belirlerler. Hatta hayatlarında öncelik vermeleri gereken konularda da aynı tavrı takınırlar. *Hepimiz birey olarak belli bir kültürün içinde doğuyoruz ve zamanla çevremizden etkilenerek bir dünya görüşü elde ediyoruz. Fakat asıl tehlikeli olan şey, çoğu insanın kibirli bir şekilde ve genellikle sağlam tem

AVATAR AANG

  Avatar: Son Hava Bükücü(2005 - 2008) Yazıyı okumadan önce ''MEDYA VE FİKİRLER'' yazımı okumanızı öneririm. - https://arayisozdemirr.blogspot.com/2021/01/medya-ve-fikirler.html Avatar Aang Diziye arkadaşımın önerisi ile son derece önyargılı bir şekilde başladım. Kaldı ki gayet animasyon filmi de izleyen biriyim. Fakat ilk bakışta Aang'de çok sevebileceğim bir özellik bulamıyordum. Sokka'dan komik değildi, Katara'dan atılgan değildi yada yüz üstü olarak karakteri incelediğimde çok da göze batan bir özellik bulamadım. Ve daha önce izlediğim diğer kahraman figürlerine nazaran çok geri planda kalıyordu. Çok büyük kargaşalarda çıkıp liderlik etmiyor, kaslı değil, zeki değil, komik değil, çocuğa bir görev vermişler onu bitirmeye çalışıyor. Ama diziyi izlediğim süreç zarfında Aang karakterinin o kadar da standart bir figür olmadığını fark ettim. Olaylara bakış açısı diğer kahraman figürlerden çok farklıydı. Bunun sebebinin çizgi dizi olduğu için değil de dizini